BAŞKANDAN MESAJ

SANAYİ VE KALKINMA: GELECEĞE BAKIŞ

Sanayi, bir ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasının temel taşıdır. Ülkemizin gerçek anlamda bir sanayi ülkesi olabilmesi için sanayi üretimini tüm kademelerde benimsemesi gerekmektedir. Ancak, ülkemizde sanayi ile konut alanları arasında süregelen rekabet, yerel yönetimler tarafından sanayinin yeterince desteklenmemesi ve sanayi tesislerinin plansız şekilde ötelenmesi gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Bu durum, üretim tesislerinin 10-20 yılda bir plansız şekilde taşınmasına yol açmakta ve sanayimizin sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.

Dünyanın sanayi ile gelişmiş ülkelerine baktığımızda, bir üretim ünitesinin başarılı olması durumunda çevresinin yerleşim alanına dönüşerek, o bölgeye refah getirdiğini görüyoruz. Örneğin, Torino'da Fiat, Stuttgart'ta Bosch ve Mercedes, Leverkusen'de Bayer gibi sanayi devleri, bulundukları şehirlerle özdeşleşmiş ve bölgenin kalkınmasında itici güç olmuşlardır.

Sanayi ve insan unsuru birbirinin ayrılmaz bir parçasıdır. Üretimle elde edilen refah, bölge halkıyla paylaşılmalıdır. Ülkemizde de bu birlikteliği sağlayacak adımlar atılmalıdır.

SANAYİMİZİN TEMEL SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Sanayileşmenin en büyük sorunlarından biri yerleşimdir. Sanayiciler, gayrimenkule ayırdığı kaynakları AR-GE ve teknolojiye yönlendirebilmelidir. Bu doğrultuda, iki önemli adım atılmalıdır:

1. Yerel Yönetimlerin Kurumlar Vergisinden Pay Alması:

   • Yerel yönetimlerin mali desteğinin bir kısmının, bölgede tahakkuk eden kurumlar vergisinden pay alması sağlanmalıdır.

   • Böylece, yerel yönetimler üretim tesislerini kucaklayacak, üretim kapasitelerinin artırılmasını teşvik edecektir.

2. Sanayi Alanlarının Belediye İşbirliği ile Planlanması:

   • Belediyeler ve sanayiciler iş birliği içinde organize sanayi bölgeleri (OSB) oluşturmalıdır.

   • Yerel yönetimler, sanayi bölgelerinde altyapı ve planlama hizmetleri sağlayarak bölgenin gelişimine katkıda bulunmalıdır.

   • Leverkusen şehrinde Bayer firmasının yatırımını şehirde tutma amacıyla yapılan özel anlaşmalar gibi, sanayi ile yerel yönetimler arasında işbirliği sağlanmalıdır.

Bu tür stratejik işbirlikleri, sanayi yatırımlarının bölgesel kalkınmaya daha fazla katkı sunmasını sağlayacaktır.

ZETSİAD VE SANAYİ GELİŞİMİ

ZETSİAD olarak, sanayicilerimizi, yerel yönetimleri ve mülki idareyi bir sacayağı olarak değerlendiriyor ve hep birlikte gelişim için çalışıyoruz. Sanayi, sadece sermaye ve makineden ibaret değildir; aynı zamanda çalışan elemanlar, ulaşım altyapısı, lojistik, konut ve sosyal olanaklarla birlikte bir bütünlük içinde ele alınmalıdır.

Bu bağlamda, Zeytinburnu gibi sanayinin planlı bir şekilde geliştiği bölgeler, ülkemiz için model olabilecek potansiyele sahiptir. ZETSİAD olarak, sanayinin daha etkin desteklenmesi ve kalkınmanın hızlandırılması için aşağıdaki önerileri hayata geçirmeyi hedefliyoruz:

• Sanayi, yerel yönetim ve mülki idare arasında bir danışma kurulu oluşturulması.

• Sanayi sektörüne yönelik tecrübeli bir başkan yardımcısı ve sanayi masası oluşturulması.

• Bölgesel sanayi verilerinin oluşturulması ve ihtiyaç analizinin yapılması.

• Sanayi-yerel yönetim ilişkilerini geliştirmek adına çalıştaylar düzenlenmesi.

• Sanayi fuarları ve ticaret merkezleri ile tanıtım faaliyetlerinin artırılması.

• Sanayinin sürdürülebilirliği için KOBİ’lerin 2. ve 3. jenerasyonlara devrinin teşvik edilmesi.

• Nitelikli iş gücü yetiştirmek için meslek liseleri ve üniversiteler ile işbirlikleri yapılması.

• Sanayide teknoloji üretimini artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin güçlendirilmesi ve bir teknopark kurulması.

İçinde bulunduğumuz zorlu ekonomik süreçte, üretimin, ihracatın ve katma değer yaratmanın önemi daha da artmıştır. Dünya ekonomisinde rekabet gücümüzü artırmanın tek yolu, sanayi üretimini güçlendirmek, teknolojiyi geliştirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaktır.

ZETSİAD olarak, ülkemiz sanayisinin hak ettiği seviyeye ulaşması için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.

Saygılarımla,
Uğur Çakar
ZETSİAD Başkanı